Serebral Palsi Kök Hücre Tedavisi

Serebral Palsi Kök Hücre Tedavisi, halk dilinde spastik çocuk anlamına gelen serebral palsi, 2000 doğum içerisinde 5 çocukta görülen nörolojik bir rahatsızlıktır. Serebral palsi'nin geliştiği beyinde vücut hareketlerini ve duruşu kontrol eden alanda bir seri bozukluk meydana gelir. Bu durum bir hastalık değil, bir beyin yaralanması olarak kabul edilmektedir, çünkü bu durum bir ilerleme ya da bulaşma göstermemektedir. Yaşam evresinin ilk birkaç yılında ortaya bu beyin yaralanması ileri dönemlerde ise genellikle kötüye gitmemektedir. Bu rahatsızlığın kaynağının kas ya da sinirlerdeki problemler olmamasının yanı sıra senebral palsi, beyindeki hareketleri yöneten bölümlerin eksik gelişimi veya zarar görmesi sonucu beynin vücut hareketlerinin ile duruşunun düzgün kontrol edilmesini ters yönde etkilemektedir. Bu durumdaki bir kişi yazı yazmak veya çatal, bıçak kullanmak gibi bazı işleri yapmakta zorlanabilmektedir. Ayrıca ellerinin titremesi gibi istemsiz hareketlerde de bulunabilmektedir. Bu belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

Serebral palsi belirtileri genellikle 3 yaşından önce ortaya çıkmaktadır. Spastik bebekler emekleme, oturma, gülümseme ve yürüme gibi aktivitelere yaşıtlarından daha geç ulaşmaktadırlar. İlk aylarda göz teması kuramazlar, ellerini sürekli yumruk şeklinde sıkarlar ve olmaması gereken refleksler gösterebilirler. Bunların yanı sıra emme güçlüğü ve beslenme bozukluğu gözlenen bebeklerde nöbetler görülür. Bu durumlar bebek büyüdükçe daha da belirginleşir.

Günümüzde selebral tedavisinde kordon kanı kök hücrelerin kullanımı ile ilgili birçok uluslararası klinikte çalışmalar yapılmaktadır. İspanya'da 4 yaşındaki bir kız çocuğuna kendi kordon kanından elde edilen kök hücrelerle serebral palsi tedavisi yapılmış ve çocuğun doğumu sırasında alınarak kordon kanının saklanması sonucu elde edilen kök hücrenin olumlu sonuç verdiği doktorları tarafından belirtilmiştir. Günümüzde selebral palsi çalşmaları birçok klinikte devam etmektedir. Amerika Birleşik devletleri, Duke Üniversitesinde 184 çocukla yapılan çalışmada çocuklar 12 ay boyunca takip edilmiştir ve ilk bulgular bunun güvenilir bir tedavi yöntemi olduğunu göstermiştir. Ayrıca şu ana kadar bildirilen bir yan etkisi de bulunmayan bu yöntemin henüz tamamlanmamasına rağmen gelecek nesillere bir ışık kaynağı olacağı da aşikardır. Bu konuda Almanya, Tayvan, Kore, Japonya gibi ülkelerde çalışmalar devam etmektedir. Bu da yeni doğan çocukların kök hücrelerinin saklanmasının önemini bir kez daha vurgulamayı gerektirmektedir.