Merkezi sinir sistemi içinde nöronların yanında yer alan fakat nöronlar gibi herhangi bir uyarı ya da iletme işlevi olmayan hücrelerdir. Sayıları nöronlardan 10 ila 50 kat fazla olabilir. Başlıca görevleri:
Metabolizma oranı çok yüksek olan glia hücreleri, sürekli besin ve oksijen ihtiyacı duyan ve oksijen yetersizliğinde ilk ölen hücrelerdir. Yeni doğanlarda sinirlerin gelişmesi ve büyümesi için gerekli ortamı sağlarlar. Glia Hücrelerinin Çeşitleri Sinir sistemi içindeki glia hücreleri işlevlerine göre mikrogliya, nörogliya ve Schwann hücresi olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Mikrogliyalar Merkezi sinir sistemi içinde parçalanmış ya da atık durumda olan hücreleri fagositoz yolu ile ortadan kaldırırlar. Sitoplazmalarında çok sayıda fagositik kesecik ile lizozom yer alır. Sitoplazma ortasında oval bir çekirdek bulunur. Gövdeleri küçük ve silindirik yapıdadır. Kan damarları yoluyla merkezi sinir sistemi içine girerler. Mikrogliyalar üzerinde yapılan son araştırmalar, bu hücrelerin nöronların birleşme yerleri yapımında rol aldığını, kullanılmayan sinapsları tespit ederek bu sinapsları temizlediklerini ortaya çıkarmıştır. Nöroglialar Beyin, sinir sistemi ve otonom sistem üzerinde koruma sağlayan hücre yapılarıdır. Hücrelerin savunmasında yer alırlar. Hücre dışı gerçekleşen olaylar karşısında bulunduğu sistemin zarar görmesini engelleyerek sinir hücreleri için gerekli olan oksijen ve besini sağlarlar. Miyelin şeklindedir ve sinir hücreleri içermezler. Merkezi sinir sisteminin yaklaşık yüzde 15'i nöroglia hücrelerden oluşur. Beynin içinde dolaşarak beyin hasar gördüğünde çoğalırlar. Beyin hasarına karşı iltihabi reaksiyon geliştirerek beyni istila etmeye çalışan mikroorganizmalara karşı beyni korumaya alırlar. Beyin dışında merkezi sinir sisteminde yer alan nöroglialar kan damarları yolu ile sinir hücrelerini dolaşarak buralarda hasarlı dokuları tespit ederek onarımda yer alırlar. Schwann Hücreleri Çevresel sinir sistemi için koruma sağlayan ve gerekli miyelini üreten hücrelerdir. Doku sertleşmesi hastalıklarında, MS hastalarında Schwann hücresi nakli yapılabilmektedir. Hücre nakli ile yeniden miyelin oluşumu gerçekleştirilmek istenmekte ve sinir sisteminin kendini yenilemesi amaçlanmaktadır. Schwann hücre nakil ameliyatları özellikle kaza sonucu omuriliği hasar gören hastalarda olumlu sonuçlar vermektedir. Spinal kord yaralanmaları, hasarlı CNS akson miyelinlerinin yeniden oluşturulması gibi tedavilerde Schwann hücrelerinden yararlanılır. Glia Hücrelerinin Önemi Glia hücreleri son yıllara kadar pek bilinen hücre yapıları değildi. Teknik bu kadar ilerlemeden önce işlevleri tam olarak anlaşılamamıştı. Tekniğin ilerlemesi ve hücreler üzerinde çalışmaların kolaylaşması sayesinde glia hücreleri günümüzde pek çok araştırmaya konu olmaya başlamıştır. Özellikle Alzheimer, Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde glia hücrelerinin rolü araştırılmaktadır. Ayrıca bu hücreler, nöroinflamasyon süreçlerinde ve sinir rejenerasyonunda önemli roller oynadığından, sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde potansiyel hedefler olarak değerlendirilmektedir. |
Çoğun
03 Ağustos 2024 CumartesiGlia hücreleri gerçekten sinir sistemindeki işlevleri ve sayılarıyla çok önemli görünüyor. Özellikle yeni doğanlarda sinirlerin gelişmesi ve büyümesi için gerekli ortamı sağladıkları belirtilmiş. Bu hücrelerin eksikliği ya da işlev bozukluğu, sinir sistemi üzerinde nasıl bir etki yaratır? Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklarda glia hücrelerinin tam olarak nasıl bir rol oynadığı konusunda daha fazla bilgi var mı?
Cevap yazAdmin
03 Ağustos 2024 CumartesiMerhaba Çoğun,
Glia hücrelerinin eksikliği veya işlev bozukluğu sinir sistemi üzerinde ciddi etkiler yaratabilir. Özellikle, glia hücreleri sinir hücrelerinin (nöronların) beslenmesi, korunması ve sinyal iletiminin optimize edilmesi gibi kritik fonksiyonlara sahiptir. Bu hücrelerin eksikliği ya da işlev bozukluğu şu etkileri yaratabilir:
1. Sinirsel iletimde bozulma: Glia hücreleri miyelin kılıfları oluşturarak sinir impulslarının hızlı ve verimli bir şekilde iletilmesini sağlar. Eksiklik durumunda bu iletim yavaşlar veya bozulur.
2. Sinir hücrelerinin ölümü: Glia hücreleri, nöronların hayatta kalması için gerekli olan besinleri ve destekleyici molekülleri sağlar. Bu destek olmadığında nöronlar ölebilir.
3. Enflamasyon ve toksisite: Glia hücreleri, beyindeki enflamatuar yanıtı düzenler. Bozukluk durumunda, aşırı enflamasyon ve toksik madde birikimi meydana gelebilir.
Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklarda glia hücrelerinin rolü üzerine yapılan araştırmalar, bu hücrelerin hastalık ilerlemesinde kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Örneğin:
Alzheimer: Mikroglia hücreleri, beyinde beta-amiloid plaklarının temizlenmesinde rol oynar. Ancak, mikroglial fonksiyon bozukluğu plakların birikmesine ve nöronal hasara neden olabilir.
Parkinson: Astroglia hücreleri, dopamin nöronlarının korunmasında önemlidir. Bu hücrelerin bozulması, dopamin nöronlarının ölümüne ve Parkinson belirtilerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.
Umarım bu bilgiler faydalı olur Çoğun. Daha fazla soru sormaktan çekinme lütfen.