Dize kök hücre tedavisi, hastanın kendi kanından elde edilen kök hücrelerin, hasarlı doku ve eklemlerin onarımını sağlamak amacıyla kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Bu tedavinin temelini, kök hücrelerin vücudun çeşitli bölgelerinde yenilenme ve onarım kapasitesine sahip olmaları oluşturur.

Hareketsiz yaşam tarzı ve artan kilo problemi, özellikle diz ekleminde kıkırdak hasarına ve yaralanmalara yol açmaktadır. Geleneksel tedavi yöntemlerinde genellikle cerrahi müdahale tercih edilmekte ve eklemin işlevini yerine getirebilmesi için protezler kullanılmaktadır. Ancak bu işlemler hem zaman alıcıdır hem de sağlık ekonomisi açısından maliyetlidir. Bu sebeple, alternatif tedavi yöntemlerine olan ilgi artmaktadır.

Uzman hekimler, kök hücre tedavilerinin bu arayışta önemli bir yer tuttuğunu vurgulamaktadır. Kök hücre tedavisinin temel amacı, protezlere olan ihtiyacı ortadan kaldırmaktır. Ülkemizde birkaç sağlık kuruluşunda uygulanan kök hücre nakli ile hastalar, diz protezi ameliyatına gerek kalmadan sağlıklarına kavuşabilmektedir. Kök hücre nakli ameliyatını gerçekleştiren doktorlar, dizin vücudun en büyük eklemi olduğunu ve kıkırdak yaralanmalarının büyük bir kısmının bu bölgede meydana geldiğini ifade etmektedir.

Kıkırdak hasarı, uzun süreli ilaç kullanımı, aşırı kilo nedeniyle dizin fazla yüklenilmesi ve travma gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Hastaların %10'unda ise belirli bir neden olmaksızın gelişebilmektedir. Dizdeki kıkırdak hasarı genellikle travma ile başlar ve dizin fazla yüklenilmesiyle şiddetlenir.

Örneğin, bir hastada dizdeki kıkırdakların %20'sinde hasar tespit edilmiştir. Bu, yüksek bir orandır ve acil müdahale gerektirir. Zamanında müdahale edilmezse hasar ilerleyerek daha komplike ameliyatlar gerektirebilir. Bu durumda, kök hücre nakli yapma kararı alınmıştır.

Otolog kondrosit implantasyonu olarak adlandırılan bu yöntem, iki aşamalı bir süreçten oluşmaktadır:

Önceleri kıkırdak hücreleri yurt dışına gönderilirdi, ancak artık bu işlem ülkemizde yapılmaktadır. Elde edilen yeni kıkırdaklar, genel anestezi altında yapılan operasyonla hasarlı bölgeye yapıştırılır. Bu yapıştırma işleminde kan ürünlerinden fibrin kullanılır.

Kök hücre tedavisi, protez ameliyatlarına göre daha az invazivdir ve iyileşme süreci daha hızlıdır. Ayrıca, hastanın kendi hücreleri kullanıldığı için uyum sorunu yaşanmaz ve enfeksiyon riski azdır. Bu yöntem, özellikle genç ve orta yaşlı hastalar için ideal bir tedavi seçeneği sunmaktadır.

Dize kök hücre tedavisi, hem hastaların yaşam kalitesini artırmakta hem de sağlık ekonomisine olumlu katkılar sağlamaktadır. Bu nedenle, kök hücre tedavileri gelecekte daha da yaygınlaşacak ve protez ameliyatlarının yerini alacaktır.