Tek Hücreli Canlılar
Tek hücreli canlılar, canlıların temel yapı birimi olan hücrelerin yalnız başına da yaşam döngüsünü sürdürebileceğinin kanıtıdır. Bu yaşam döngüsünü gerçekleştiren canlılar yaklaşık üç-dört milyar yıl önce oluşmuştur. Ancak, bu canlılar 17. yüzyılda Alman bilim insanı Antonie van Leeuwenhoek tarafından keşfedilmiştir. Antonie van Leeuwenhoek, mikroskobu icat etmemiştir, ancak ince lensleri geliştirerek bu icada önemli katkılarda bulunmuştur. Kan hücreleri, sperm hücreleri, yuvarlak solucanlar, protistler ve bakteriler gibi geniş bir canlı grubunu mikroskopla ilk gören ve bilim dünyasına tanıtan kişidir.
Leeuwenhoek, çalışmalarına 1674 yılında başlamış ve protist gibi yapıların isimleri, özellikleri ve tanımları ancak 18. yüzyılda tamamlanabilmiştir. Bu gelişmelerin ardından "Tek Hücreliler Bilimi" adıyla yeni bir bilim dalı kurulmuş ve çalışmalar başlamıştır. Ancak, biyoloji alanında asıl ilerlemeler 20. yüzyılda elektron mikroskobunun kullanılmasıyla sağlanmış; tek hücreli canlıların yaşam formları hakkında daha derin bilgiler edinilmiştir.
Tek hücreli canlılar, çekirdek zarı ve membrana bağlı organel bulundurmayan, fakat bünyesinde fosfolipid içeren hücre duvarlı ve DNA molekülünün hücrede serbest bir şekilde bulunduğu canlılardır. Bu canlılara örnek olarak:
Kök Bacaklılar
- Vücutlarının belirli bir biçimi yoktur.
- Hücre içine besin almaları, dış çeperde oluşturdukları yalancı ayak adı verilen çıkıntılar sayesinde olur.
- Eşeysiz üremeye örnek olarak kök bacaklılar, bölünerek çoğalırlar.
- Amip: Bu gruba örnek olarak verilebilir. Suda yaşayan bu canlılar yalancı ayak ile hem besin ihtiyaçlarını karşılar hem de hareket ederler. İnsanda dizanteri hastalığının sebebi de bu canlıdır. Boyutları ortalama 200-300 mikrometredir.
Kamçılı Hayvanlar
- Kloroplast içeren bu canlılar fotosentez yapabilirler.
- Işığa karşı duyarlı göz lekeleri vardır.
- Kamçıları sayesinde yüzerek hareket ederler.
- Kök bacaklılar gibi eşeysiz, bölünerek çoğalırlar.
- Hem bitki hem de hayvan özellikleri gösterirler.
- Öglena: Bu gruba dahil olan öglena, adını vücutlarındaki biri büyük diğeri küçük iki uzantıdan alır. Klorofil barındıran bu canlı, fotosentez yapar ve hem ototrof hem de heterotrof özellikler gösterir. Vücutları ya yeşil ya da renksiz olan öglena, tatlı sularda yaşamını sürdürür.
Sporlular
- Hepsi parazittir.
- Kök bacaklılar ve kamçılı hayvanlardaki gibi hareket özellikleri yoktur.
- Eşeysiz olarak ürerler ve isimlerini üreme şekillerinden alırlar; sporlanarak ürerler.
- Sıtma plazmodyumu: Anofel adlı sivrisinek türlerinin tükürük bezlerinde yaşarlar. Anofelin insan kanını emerek beslenmesi sırasında bulaşır. Bulaştığı insanda, milyonlarca insanı ölüme sürükleyen ve bulaşıcı olan sıtma hastalığına sebep olur. Sıtma hastalığının tedavisi günümüzde kinin adlı ilaçla mümkündür.
Haşlamalılar (Ciliates)
- Hareketlerini ince tüyler (siller) sayesinde sağlarlar.
- Diğer tek hücreli canlılar gibi eşeysiz olarak çoğalırlar.
- Beslenme yöntemleri diğer tek hücrelilerden farklıdır; hücre çeperindeki girinti-çıkıntılar yerine ağızlarından besin alırlar.
- Boşaltımı ise kontraktil koful sayesinde gerçekleştirirler.
- Tek hücrelilerin en gelişmiş olanlarıdır.
- Terliksi Hayvan: Diğer adı paramesyumdur. Sil barındıran hayvanların en ünlüsüdür. İnce tüycükler olan siller, canlının hareket etmesini sağlar. Şekli terliği andırdığı için bu isim kullanılmıştır. Asidik ortamı seven bu canlıların üreme biçimi genellikle aseksüeldir. Boyutları ise 30-500 nanometre arasındadır.
|
İbrahim
03 Ağustos 2024 CumartesiAntonie van Leeuwenhoek'un mikroskopla ilk gördüğü canlıların arasında yuvarlak solucanlar ve protistlerin de olduğunu bilmiyordum. Bu keşiflerin 17. yüzyılda yapıldığını ve bu kadar eski tarihlerde böyle önemli çalışmaların gerçekleştirilmiş olması beni şaşırttı. Sizce bu keşifler, o dönemde bilim dünyasında nasıl bir etki yaratmıştır?
Cevap yazAdmin
03 Ağustos 2024 CumartesiMerhaba İbrahim Bey,
Antonie van Leeuwenhoek'un mikroskopla yaptığı keşifler, bilim dünyasında gerçekten büyük bir etki yaratmıştır. 17. yüzyılda mikroskop teknolojisi henüz çok yeniydi ve Leeuwenhoek'un geliştirdiği mikroskoplar, zamanının en güçlü optik cihazları arasında yer alıyordu. Bu keşiflerin bilim dünyasında yarattığı etkilerden bazıları şunlardır:
1. Mikroorganizmaların Keşfi: Leeuwenhoek, mikroskop altında ilk kez bakteriler, protistler ve yuvarlak solucanlar gibi mikroorganizmaları gözlemledi. Bu, o döneme kadar bilinmeyen bir dünyanın kapılarını araladı ve biyolojinin mikro düzeyde incelenmesini sağladı.
2. Hücresel Teorinin Temelleri: Leeuwenhoek'un gözlemleri, daha sonra hücre teorisinin gelişmesine katkıda bulundu. Mikroskobik canlıların varlığı, yaşamın temel birimlerinin hücreler olduğunu anlamamıza yardımcı oldu.
3. Bilimsel Merak ve Araştırma: Leeuwenhoek'un çalışmaları, mikroskop kullanımının bilimsel araştırmalardaki önemini artırdı ve bilim insanlarının daha küçük ölçekli dünyaları inceleme konusundaki merakını körükledi.
4. Yeni Bir Bilim Dalı: Mikrobiyolojinin doğuşuna zemin hazırladı. Mikrobiyoloji, bugün hastalıkların anlaşılması, biyoteknoloji ve çevre bilimi gibi birçok alanda büyük öneme sahiptir.
Bu keşifler, bilim dünyasında büyük bir heyecan ve merak uyandırdı. Leeuwenhoek'un çalışmaları, bilim insanlarının doğayı daha detaylı incelemeleri için yeni bir perspektif sundu ve modern bilimin gelişmesine önemli katkılarda bulundu.
Saygılarımla,